OSMANLI CAMİLERİNİN MİHRAPLARINDA YER ALAN TEKFUR SARAYI ÇİNİ ÖRNEKLERİ


ÇAKIR D.

Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, cilt.14, sa.27, ss.243-279, 2024 (Hakemli Dergi) identifier

Özet

Dini yapılarda iç mekanın en önemli elemanı olan mihraplar, cami ve mescidlerde namaz sırasında dönülecek kıble yönünü gösteren hücreye denilmektedir. Mihraplar, yapıldıkları dönem ve bölgesel özellikler dikkate alındığında malzeme, form, teknik ve süsleme özellikleri açısından farklılık göstermektedirler. Özellikle İslam mimarisinde mihrap ve mihrap duvarını süslemek bir gelenektir ve süsleme elemanı olarak taş, alçı, çini, tuğla ve ahşap gibi farklı malzemeleri görmek mümkündür. Önemli bir geçmişe sahip olan çini bezemenin mihraplar üzerindeki uygulamaları oldukça eskiye dayanmakta, çinili mihraplarda farklı teknik ve kompozisyonların kullanıldığı örnekler karşımıza çıkmaktadır. Özellikle 16. yüzyıldan itibaren Osmanlı mimarisinde çok fazla kullanılan sıraltı tekniğindeki çinilerin mihraplarda daha çok tercih edildiğini, 17. yüzyılda da benzer uygulamalar devam etmekte olduğunu görmekteyiz. 18. yüzyılda da Tekfur Sarayı atölyesinde üretilen sıraltı tekniğinde çinilerin mihraplar üzerinde örneklerine rastlanmaktadır. Lale Devri olanak bilinen 18. yüzyılda, Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa İznik çiniciliğini yeniden canlandırmak istemiş ve İstanbul’da Eyüp semti yönündeki eski Bizans yapısı olan Blakhernai Sarayı kompleksinin bir parçası durumundaki Tekfur Sarayı’nın yakınında bir çini atölyesi kurdurmaya karar vermiştir. Fermanlardan çini imalatı için İznik kadısından atölyede çalışmak üzere çini ustaları, malzeme ve fırınların planlarının gönderilmesini istediği anlaşılmaktadır. Yayınlarda Osmanlı dönemine ait farklı yapılarda, farklı düzenlemeler içinde karşımıza çıkan Tekfur Sarayı çinilerinin genel özellikleri üzerinde durulmuş, çinilerin tasarım ve kompozisyon özellikleri üzerine derinlemesine bir araştırma yapılmamıştır. Çalışmamızda sadece Osmanlı dönemi camilerinin mihraplarında görülen Tekfur Sarayı üretimi çiniler üzerinde durulacaktır. Amacımız, bu döneme ait tespit edilen camilerin mihraplarında görülen Tekfur Sarayı üretimi çinilerin, mihraplar üzerindeki yerleşim düzenlerini, renk, motif ve kompozisyon özelliklerini inceleyerek değerlendirmektir.
Mihrabs, which are the most important elements of the interior of religious buildings, are called cells that show the direction of qibla to turn during prayer in mosques and masjids. Mihrabs differ in terms of materials, forms, techniques and ornamental features, considering the period in which they were built and regional characteristics. Especially in Islamic architecture, it is a tradition to decorate the mihrab and the mihrab wall, and it is possible to see different materials such as stone, plaster, tile, brick and wood as decoration elements. The applications of tile decoration on altars, which has an important history, go back to ancient times, and we see examples where different techniques and compositions are used on tiled altars. It is seen that tiles in the underglaze technique produced in Iznik and Kütahya were used extensively in Ottoman architecture. It is understood that these tiles have been preferred especially in the decoration of mihrabs since the 16th century, and similar practices continued in the 17th century. In the 18th century, examples of underglaze tiles produced in the Tekfur Palace workshop can be seen on mihrabs. In the 18th century, known as the Tulip Era, Grand Vizier Nevşehirli Damat İbrahim Pasha wanted to revive Iznik tile making and decided to establish a tile workshop near Tekfur Palace, which is a part of the Blakhernai Palace complex, an old Byzantine structure in the Eyüp district of Istanbul. It is understood from the edicts that the Iznik judge requested the tile masters, materials and plans of the kilns to be sent to work in the workshop for tile production. In the studies, information was given about the Tekfur Palace tile workshop, and the technical, motif and composition features of the tiles were discussed in general terms. No in-depth research has been conducted on the Tekfur Palace-made tiles seen on the mihrabs of Ottoman mosques. Our aim is to examine and evaluate the layout of the tiles produced in Tekfur Palace on the mihrabs and their color, motif and composition features.