Kültürel Farklar ve Dil Bariyerlerinin Medikal Turizme Etkisi


Creative Commons License

Büyük Ö.

SOSYAL, iNSAN VE iDARi BILiMLERDE GÜNCEL YAKLASIMLAR 1, Biçer,Enis Baha; Şanlı,Orhan, Editör, Duvar Yayınları, İzmir, ss.815-836, 2023

  • Yayın Türü: Kitapta Bölüm / Mesleki Kitap
  • Basım Tarihi: 2023
  • Yayınevi: Duvar Yayınları
  • Basıldığı Şehir: İzmir
  • Sayfa Sayıları: ss.815-836
  • Editörler: Biçer,Enis Baha; Şanlı,Orhan, Editör
  • Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Kültürel farklılıklar ve dil bariyerleri hem medikal turistlerin hem de medikal turizm hizmet sağlayıcılarının beklentileri, tercihleri ve memnuniyetleri üzerinde etkili olabilmektedir (Kelley ve diğ., 2010; Slowther ve diğ., 2012). Medikal turizmin gerçekleşmesi aşamasında farklı kültürlere sahip turistlerin birbirinden ayrışan beklentileri ve tercihleri olabilmektedir. Bu nedenle medikal turizm endüstrisi için turizm ve sağlık hizmeti sağlayıcısı olan aktörlerin, farklı kültürlerden gelen bu turistlerin ihtiyaçlarını karşılayabilmek için kültürel farklılıkların ve dil engellerinin farkında olması ve bunlara duyarlı olması büyük önem taşımaktadır. Bu alanda hizmet veren sağlayıcıların kültürel farkındalık, dil ve kültürlerarası iletişim becerilerini artırmak için eğitim alması (Henderson ve diğ., 2015; Grant ve Luxford, 2011; Pino ve diğ., 2013) ve empati geliştirmesi (Gibson ve Zhong, 2005; Samovar ve diğ., 2009; Sarı, 2009), etnosantrik tavırlardan kaçınması (Soydaş, 2010), kuruluşların bu konudaki eksikliklerini gidermeye dair politikalar ortaya koyması, medikal turistlerin ise hizmet alacakları kişi ve kurumlara kendi kültürel değerlerini ve tercihlerini açıkça bildirmekten çekinmemesi; olumsuz durum ve etkilerin ortadan kaldırılmasına yardımcı olacaktır. Medikal Turizm, hastaların kendi ülkelerinde bulunmayan veya karşılayamadıkları tıbbi hizmetleri almak ve/veya sürdürmek için; bu alanda hizmet veren sağlık personelinin tedavi gibi sebeplerle gerçekleştirdikleri ve aynı zamanda da turizm faaliyetinin oluşmasında gerekli olan şartları sağlayan seyahat sürecinin tümüne verilen isimdir (Büyük ve Akkuş, 2020-a). Medikal turizmde sağlık ve turizm sektörlerinin bir araya gelmesi ve ortak hizmet ve mal üretimi söz konusudur (Gümüş ve Büyük, 2008). Son yıllarda giderek daha popüler bir hal alan bu turizm türünün ortaya çıkmasının altında yatan nedenler arasında: kimi tedavilerin bazı ülkelerde olmaması veya yasal  sayılmaması, daha uygun, fiyatlı ve/veya daha kısa bekleme süreçleri ile daha kaliteli hizmetler sunabilen sağlık sistemlerine sahip ülkelerin var olması sayılmaktadır (Connell, 2013). Cerrahiden kozmetik tedavilere, diş hekimliği hizmetlerinden, organ nakillerine LASIK tedavilerden IVF’ye, cinsiyet değiştirme operasyonlarından engellilere ve geriatrik bireylere uygulanan tamamlayıcı tedavilere kadar çok geniş bir çeşitliliğe sahip bu sağlık hizmetleri, medikal turizmde tercih konusu olan tıbbi prosedürler arasında yer almaktadır (Büyük ve Akkuş, 2020-b; Büyük ve Akkuş, 2020-c; Lunt ve Carrera, 2011). Her geçen gün sayısı artan medikal turistler, dünyanın farklı ülkelerine giderek hem tedavi olmakta hem de gittikleri destinasyonlarda farklı turizm aktivitelerine katılmaktadırlar. Günümüzde özellikle gelişmekte olan ülkeler, yukarıda bahsi geçen turistik ve tıbbi olanakları avantajlı biçimde sunabilmeleri dolayısı ile bu turistlerce daha fazla tercih edilmektedirler (Wong ve diğ., 2014). Fakat bu ülkelerde yapılan medikal turizmin karşı karşıya olduğu bazı zorluklar da bulunmaktadır. Bunlar arasında: dil engelleri, kültürel farklılıklar, kimi hatalı operasyonlar, tedavi sonrası takibin sağlanmasında yaşanan

sıkıntılar, sağlık hizmetlerinin kalitesi konusunda belirsizlikler vb. (Hanefeld ve diğ., 2015) bulunmaktadır. Özellikle medikal turizmde olduğu gibi turistlerin ve hizmet sağlayıcı profesyonellerin aynı kültürü paylaşmadıkları ve dili konuşmadıkları durumlarda ortaya çıkabilen iletişim başarısızlıkları, yalnızca memnuniyet düzeyini düşürmekle kalmayıp, sağlık turizmi hizmetlerinin verimini de azaltmakta aynı zamanda hasta sağlığına dair önemli riskler ortaya koymaktadır (Ngo-Metzger ve diğ., 2007). Tüm bu sebeplerden dolayı medikal turistler, seyahatlerini planlarken öncelikle kültürel aşinalık faktörünü göz önüne almaktadırlar (Han ve Hyun, 2013)Turizmin her türünün sosyo-ekonomik dengeler üzerindeki etkisi göz önüne

alındığında istihdam ve gelir artışı nedeni ile olumlu etkileri olduğu bilinmektedir. Turizm aynı zamanda dış ticaretten elde edilen döviz kazançlarını desteklemekte ve kimi zaman da imalat sektörünün büyümesi için gerekli olan sermaye mallarının ithalatını finanse etmektedir. Bu nedenle, medikal turizm hem medikal turistler hem turizm işletmeleri hem de sağlık kuruluşları için önemli bir ekonomik fırsattır. Medikal turistler, bu turizm faaliyetlerine katıldıklarında hem tatil yapıp hem de daha uygun maliyetli sağlık hizmetlerine erişebilmekte, turizm ve sağlık kuruluşları da gelirlerini artırmakta aynı zamanda da yerel ekonomiye katkıda bulunmaktadır (Büyük ve Can, 2020; Khalil ve Kakar, 2007). Kültürel farklar dolayısı ile yaşanan iletişim sorunları, medikal turizmde karşı karşıya kalınan önemli zorluklar arasında yer almaktadır. Söz konusu iletişim sorunları karar süreçlerindeki görüş ayrılıkları, çatışmalar ve yanlış anlamalar şeklinde ortaya çıkabilmektedir. Bu durum, medikal turistlerin ve onlara hizmet sağlayan kişi veya kuruluşların beklentilerini, tercihlerini ve değerlerini etkilemektedir. Bu farklılıklar, hastaların ve hizmet sağlayıcıların birbiriyle etkili bir şekilde iletişim kurmasını, güvenli ve kaliteli medikal turizm hizmetlerinin sağlanmasını zorlaştırabilmekte, dolayısı ile hizmet talep eden ve sunan her iki grup da başta ekonomik olmak üzere çeşitli açılardan kayba uğramaktadır. Pek çok avantajının yanı sıra yılın on iki ayına yayılabilmesi nedeniyle de gelişen turizm endüstrisinde giderek daha büyük bir yere sahip olan medikal turizm sektörünün, sağlıklı ve sürdürülebilir gelişimini sağlamak için kültürel farklılıklardan ve dil bariyerlerinden kaynaklanan sorunların tespiti ve giderilmesi büyük önem taşımaktadır. Nitekim Türkiye'deki kamu hastanelerinde medikal turizmin gelişimine dair gerçekleştirilen bir araştırma, kültürel faktörlerin medikal turizmin gelişiminde etkisi olan temel değişkenler arasında yer aldığını tespit etmiştir. Araştırmada sağlık profesyonellerinin farklı kültürel kökenden gelen hastalara daha iyi hizmet verebilmek için kültürel duyarlılığa ve kültürel zekaya sahip olmaları gerektiği vurgulanmıştır (Aslan ve Kizir, 2019; Yiğit, 2016)Kültür, bir grup insanın ortak olarak sahip olduğu değerler, inançlar, gelenekler ve davranışlar bütünüdür. Kültürel farklılık, farklı grupların sahip olduğu kendine has değerlerin, inançların, geleneklerin ve davranışların birbirine az benzemesi veya hiç benzememesi durumudur. Her kültürün kendine has özellikleri bulunmaktadır. Bu ayrıntılar arasındaki benzemezlik durumu kültürel farklılıkları oluşturmaktadır. Kültürel farklılıklar, insanların iletişim biçimini doğrudan etkiler. Bu nedenle, farklı kültürlerden gelen kişiler, birbirlerinin değerlerini ve inançlarını anlamadıklarında, iletişimde anlam akışı bozulabilir (Sahadevan, ve Sumangala, 2021).